Çağdaş düşünceyi Almanlar kurdular.
Çağdaş siyaseti ve kurumlarını büyük ölçüde Fransızlar geliştirdiler.
Ama çağdaş dünya, İngilizlerin eseri.
Almanların düşünce devrimlerini, Fransızların siyasî devrimlerini sanayi devrimleriyle ekonomi-politik devrime dönüştürerek Batı uygarlığının dünya üzerinde kesin bir hegemonya kurmasını sağlayanlar İngilizler oldular.
Gerçek Hayat dergisinin yeni hazırlanan İngilizlerle ilgili özel sayısında yayımlanan uzunca bir yazımın özetini burada sizlerle paylaşıyorum.
İNGİLİZLERİN DIŞARIDAN VE İÇERİDEN SALDIRILARI
Sultan İkinci Abdülhamid Han, “hangi taşı kaldırdıysam altından İngiliz parmağı çıktı” demişti. Sultan Abdülhamid’in bu tespitinin bugünlerde daha fazla hatırlanması gerektiğini düşünüyorum. İngilizler, sessizce ve derinden geliyorlar… Kuzey Afrika, Arap dünyası, Balkanlar ve Kafkaslar’ı yani Osmanlı coğrafyasını da, Hint-Çin coğrafyasını da, en iyi bilenler İngilizler.
İngilizler, “üzerinde güneş batmayan imparatorluk” diye romantize ederek tasvir ettikleri İngiliz İmparatorluğu’nu ve hegemonyasını, üç kıtada da hem İslâm dünyasını dışarıdan kontrol altına alabilmelerine hem de İslâm’ı içerden dönüştürecek şekilde İslâm üzerinden geliştirdikleri stratejilerini gerçeğe dönüştürmeyi başarmalarına borçluydular.
Yalnızca dün böyle değildi bu; bugün de böyle. İngilizler İslâm dünyasını sadece coğrafi, siyasî ve askerî olarak işgal ederek kontrol altına almadılar. Diğer emperyalistlerden farklı olarak ya da onlardan daha belirgin şekilde, müslüman halkların İslâm’la ilişkilerini bozacak, dönüştürecek yok edecek bir emperyalizm biçimi geliştirdiler.