İnsanlığın diriltici bir soluğa ihtiyacı var: Bu soluğu biz
üfleyebiliriz ancak: Biz, yani yeniden insanlığın yükünü
omuzlarında taşıdığı şuuruyla nefes alıp verebilecek
Müslümanlar.
ÇÖLÜ YEŞERTEN HAKİKAT GÜNEŞİ
İslâm tarih sahnesine çıktı ve ilk yüzyılda bütün dünya
coğrafyasını harekete geçirdi; duran tarihi yürütmekle kalmadı,
inanılmaz bir şekilde hızlandırdı: İslâm'ın tarih sahnesine
çıkması, bütün kıtaların hareketlenmesine ve tarihin
bereketlenmesine yol açtı.
Çin medeniyeti ve Hint medeniyeti yorgun düşmüşlerdi; o yüzden
tarihten çekilmişlerdi.
Afrika kıtası, fırtına öncesi bir sessizliğe gömülmüştü.
Atlantik'in öte yakasında, “Latin Amerika” medeniyetleri, kendi
dünyalarına kilitlenmişlerdi.
Avrupa'ya gelince... 5. Hıristiyan yüzyılından itibaren Batı Roma
tarihten siliniyor, Kilise-öncesi Avrupa, barbar istilâlarının
kasıp kavurduğu kavimler göçüyle hallaç pamuğu gibi
savruluyordu.
Dünya, yeni bir doğuma, taze bir başlangıca gebeydi. İnsanlığı
yepyeni bir yolculuğa çıkaracak Hakikat Güneşi'nin doğmasını
bekliyordu insanlık...
O doğum, hiç beklenmedik bir yerde, devâsâ bir çölde gerçekleşti ve
23 yıl gibi çok kısa bir zaman dilimi içinde çölü muazzam ve
verimli bir vahaya çevirdi...
Tarih tekerleği, İslâm'ın doğuşuyla birlikte, yarım yüzyıl içinde
bir kaç kat hızla dönmeye, bütün kıtalara can vermeye başladı:
Böylelikle, İslâm, insanlık tarihinin akışının şekillendirilmesinde
tastamam bir milat rolü oynadı.
DÜNYA BİZE BAKIYOR!
Ayaklarımızı bastığımız yer, herhangi bir toprak parçası değil.
Burası, bin küsur yıl, insanlığın yükünü omuzlarında hisseden,
insanlığa adaletin ve hakkaniyetin, asaletin ve medeniyetin ne
demek olduğunu öğreten hakikat medeniyetinin gökkubbesinin altında
herkesin serinlediği, kendine geldiği merkez üssü!
Dünya, Türkiye'ye bakıyor. Batılılar da, bütün mazlum Müslüman
halklar da!
Eğer derin nefes alarak tarihi silbaştan önyargısız bir şekilde
okuyabilir, üzeri kalın bir şalla örtülen kolektif hafızamızın
yeniden bizi tarihe kışkırttığını görebilirsek, dünyanın neden bize
baktığını da görebileceğiz.
Evet bütün dünya bize bakıyor sadece. Çünkü yalnızca Türkiye hem
dize getiremedi hem de dize getirilmeye direndi, direnmeye ve
mazlum halklara umut vermeyi sürdürmeye kararlı olduğunu
gösterdi.