https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac
Yazının başlığına bakarak körkütük saldıracak olanlara, bu yazının yakın tarihe ilişkin eleştirel ve analitik bir okuma çabası olduğunu hatırlatmak isterim.
Önce şunu bilsin isterim herkes: Hiç kimse, benim inandığım gibi inanmak zorunda değildir. Hatta inanmak zorunda da değildir. Âyet ne kadar zihin açıcı ve nefes aldırıcı değil mi: “Herkesin dini / inancı kendine.” Herkes inanıp inanmamakta da hürdür, neye inanıp neye inanmayacağına karar vermekte de.
KEMALİST RESMÎ TARİH VE AKIL TUTULMASI
Bunları mecburen yazma ihtiyacı hissettim yazının başında: Bir saplantım olduğu için Lozan eleştirisi yapmak gibi bir banallikle işimin olmadığını söylemem bile gereksiz.
Lozan’ı, dolayısıyla yakın tarihimizi...