15 Temmuz'da Türkiye'ye büyük bir saldırı yapıldı; ama bu asil millet destansı bir şekilde bu saldırıyı püskürttü.
15 Temmuz saldırısını püskürttük ama saldırı gecesi darbeye karşı durarak prim yapan medya 16 Temmuz'dan itibaren 15 Temmuz ruhunu öldürmekle uğraşıyor!
Şu ân bir aydır tam bir medya darbesiyle karşı karşıyayız: Medya, FETÖ'yü bahane ederek “cemaatlere”, tarikatlere vuruyor!
DİKKAT! BÜYÜK BİR MEDYA DARBESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ!
Burada büyük bir algı operasyonu ve medya darbesiyle karşı karşıyayız!
Ama ne siyaset, ne diyanet, ne de kitleler bu algı operasyonunu tam olarak farkedebilmiş değil!
Özür dilerim ama zokayı yutmak üzereyiz!
Altını çizerek uyarıyorum: Tam bir medya darbesiyle karşı karşıyayız!
Dün, 28 Şubat sürecinde, “irtica” kılıfıyla bu toplumun İslâmî varlığına saldırıldı! Ayrıca 28 Şubat postmodern darbesinin hazırlanmasında ve uygulanmasında FETÖ'nün nasıl iğrenç bir rol oynadığı da artık gün ışığına çıktı.
Şimdiyse, 15 Temmuz'dan sonra medya “cemaat” kılıfıyla bu toplumun bin yıllık İslâmî omurgasını çökertecek bir saldırı gerçekleştiriyor!
ŞİMDİ CEMAATLERİ HEDEF GÖSTERİYORLAR! SIRA, DİN'E GELECEK....
Şöyle bir algı operasyonu yapılıyor: FETÖ cemaat olarak sunuluyor; özellikle de itirafçılar üzerinden televizyon ekranları seküler kiliselere dönüştürülüyor ve günah çıkarma seansları yapılıyor!
Semiyolojik bir okuma yaparsak şöyle bir manzara çıkıyor karşımıza: Televizyonlar, bize bu itirafçılar üzerinden ve fosilleşmiş Kemalist generallerin ağzından, hatta bazı basiretsiz, zihni çağdaş hurafeler çöplüğüne dönüşmüş ilahiyat profesörlerini de devreye girdirerek şunu söylüyorlar: