Yusuf Kaplan Yeni Şafak Gazetesi

Milas’tan Muğla’ya: İz bırakan yolculuk

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/tracMahalle dizilerinden dizi mahallelerine geçiş yaptık. Bana dizini söyle sana değerlerini göstereyim temalı sanal workshop katılımları ile geçiyor günler, aylar...

01 Kasım 2024 | 0 okunma

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Mahalle dizilerinden dizi mahallelerine geçiş yaptık. Bana dizini söyle sana değerlerini göstereyim temalı sanal workshop katılımları ile geçiyor günler, aylar, haftalar. Dizilerde, özel günleri “özel” kılmak, seyirciyi ikiye bölüp adrenalin yükseltmek için elden gelen arda konmuyor. Dizinin hikayesini gündelik hayat gerilimleri ile gergin tutma taktiği zihinlerde izler bırakıyor.

Aynı yapım şirketinin aynı sıfatla başlayan iki dizisi var malumunuz. Şerbetli olan nabza göre şerbet vermiyor, daha ziyade had bildiriyor, had çiziyor. Bir Kıvılcım’la kırmızı çizgi belirliyor.

Öyle bir Kıvılcım ki çalıştığı sektörler değişiyor, evli olduğu adamlar değişiyor, ama değişmeyen tek şey, 1930’ların Kemalist refleksini itina ile sürdürmesi. Senarist, en Kemalist, en erdemli, en âşık olunan, en hayran olunan kadın karakterinden hiç ödün vermiyor. İyi bir evlat, iyi bir anne, evli kaldığı süre içinde muhakkak iyi bir eş, ama her şeyden önce “en makbul vatandaş” o. Cumhuriyetin rüyasını gördüğü kadın profili. Güçsüze karşı merhametli, hoyratlara karşı müdanasız. Senarist ne diyorsa o! Onun söylediklerine, inşa ettiği karakterlere dil uzatıp sanalın kutsiyetini bozmak kimin haddine!

Yani.

Senarist, Kıvılcım karakteri üzerinden kendisi için iyi bir kalkan inşa ettiğini düşünüyor olmalı. Nasıl olsa Türk dizilerinin geometrik yapısının toplumsal duyarlılığı gözetmesi gerekmiyor. Bazı karakterler için modern perspektif bazı karakterler için doğu tarzı nakkaş çizimi. Üstelik TV kadın kuşağı pornografik cinayet çözümlemeleriyle hukukun da ahlakın da sözcülük görevini devralmışken toplumsal duyarlılığı kim kimden bekleyebilir ki!  

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milas’tan Muğla’ya: İz bırakan yolculuk 01 Kasım 2024 | 30 Okunma Milas’tan Bodrum’a: Kimlik ve Ruh Arayışı 28 Ekim 2024 | 329 Okunma Gelecek nasıl İslâmî geleceğimiz olabilir? (3) 27 Ekim 2024 | 138 Okunma TUSAŞ saldırısı, Türkiye’nin bağımsızlığına saldırıdır! 25 Ekim 2024 | 73 Okunma Bir kahramanın yürek yakan şehadeti 20 Ekim 2024 | 239 Okunma