Yusuf Kaplan
Yusuf Kaplan Yeni Şafak Gazetesi

MTO’nun yolculuğu: Akıl, kalp ve ruhu harekete geçirerek medeniyetimizi ihya ve inşa yolculuğu

Yıllardır haykırarak yazıp duruyor, şehir şehir, üniversite üniversite, okul okul dolaşarak bağıra çağıra, en yüksek sesle, yüreği yangın yerine dönen bir adamın feryadıyla şunu söylüyorum: Hem çağı hem de kendinizi, kendi kültürünüzü iyi tanıyamazsanız hem bu çağa bir şey söyleyemezsiniz hem de yok olmaktan, tarihten çekilmekten kurtulamazsınız. O yüzden eğitim, medya ve kültür, bir ülkenin varlığını idame ettirebilmesinin de, insanlığa yaşanabilir bir dünya, bir medeniyet tasavvuru sunabilmesinin

17 Şubat 2025 | 626 okunma

Yıllardır haykırarak yazıp duruyor, şehir şehir, üniversite üniversite, okul okul dolaşarak bağıra çağıra, en yüksek sesle, yüreği yangın yerine dönen bir adamın feryadıyla şunu söylüyorum: Hem çağı hem de kendinizi, kendi kültürünüzü iyi tanıyamazsanız hem bu çağa bir şey söyleyemezsiniz hem de yok olmaktan, tarihten çekilmekten kurtulamazsınız.

O yüzden eğitim, medya ve kültür, bir ülkenin varlığını idame ettirebilmesinin de, insanlığa yaşanabilir bir dünya, bir medeniyet tasavvuru sunabilmesinin de üç vazgeçilmez temel anahtarıdır. Bu üç anahtardan biri bile arızalı olsa, çalışmazsa, tarihten çekilmekten kurtulamazsınız.

Bizde üçü de arızalı, üçü de SOS veriyor: Bırakınız bir ruha sahip olmayı ya da çileye talip olmayı, ruhsuz, aptallaşmış, celladına âşık nesiller yetiştiriyor!

Ürpertici ama gerçek bu!

Bu duruma neşter vurmak zorundayız: Bunun için 5 yıl önce kollarımı sıvadım ve göle maya çaldım. Tuttu hamdolsun. Şu an dünya çapında eğitim veren aklı, kalbi ve ruhu aynı anda harekete geçiren, yeni Gazalîlerimizin, Râzîlerimizin, İbn Arabîlerimizin, İbn Haldunlarımızın, Sinanlarımızın, Itrîlerimizin tohumlarını eken, adam yetiştirecek adamları yetiştiren, günü kurtarmaya değil, geleceği kurmaya kilitlenen fedakâr, vefakâr ve cefakâr, hem dünyayı hem de İslâm’ı çok iyi bilen, bu dünyada yaşayan ama bu dünyayı yaşamayan, çağrısı çağını kuracak parlak bir öncü kuşak yetiştiriyorum bir avuç hocamızın ve kardeşimizin el ve omuz vermesiyle.

Eğitim sistemi, hem dünyada ne olup bittiğini idrak edemeyen hem ülkemizin, medeniyet coğrafyamızın başına ne geldiğini bilmeyen, aptallaştırmış, mankurtlaştırılarak celladına âşık edilmiş bu ülkeyi ilk fırsatta terk etmeyi düşünecek kadar tarih bilinci linç edilmiş, metamorfoz yemiş, ülkesine, kültürüne ve insanına yabancılaştırılmış, aptallaştırılmış, ruhsuz nesiller yetiştiriyor.

İstanbul’dan MTO talebesi ve İstanbul yönetim ekibinde yılmaz gayretler gösteren Semra Çoban hocamız MTO’nun hem kendi hayatını hem de çocuklarının hayatını nasıl değiştirdiğini anlatan çok nefis bir yazı kaleme almış. Sizi bu güzel yazıyla baş başa bırakıyorum.

MTO'NUN BEYNİ!

Üç sene evveldi.

Medeniyet Tasavvuru Okulu ile bir sosyal medya platformunda Yusuf hocamın bir konuşmasına denk gelerek tanışmıştım.

Hocamın sözleri çok etkiledi beni, adeta beynimden vurulmuşa dönmüş, bir aydınlanma yaşamıştım zihnimde.

Ama son gündü. Başvuru formuna tıkladım, soruları gözden geçirdim ama bir türlü doldurmaya cesaret edemiyordum çünkü o zaman kişisel bir iki soru vardı ve ben de o sorulara yanıt yoktu.

Meselâ bir tanesi; yanlış hatırlamıyorsam “tanıdığınız bir filozof var mı” sorusuydu ya da buna benzer.

Tanıdığım bir filozof yoktu ve hâttâ ismini söyleseniz doğru bile yazamayabilirdim. “Nietzsche” meselâ, bak şimdi yazabiliyorum :) ve biraz olsun tanıyorum.

Sonra cesaretimi topladım ve formu doldurdum ama telefon elimde öylece kalakalmıştım ve saat 23.45’ti yani son 15 dk. kalmıştı. Sonra bir besmele çektim ve formu gönderdim.

Ertesi günlerde öğlen telefonuma bir mesaj geldi, açtım Medeniyet Tasavvuru Okulundan bir mesaj ve heyecanla açtım mesajı, ellerim titriyordu heyecanımdan.

Kabul edilemeyeceğimi düşünüyordum ve kabul edildiğimi öğrendiğimde gözyaşlarım sel olmuş akıyordu hiç farkında değilim ve çığlık atmışım o heyecanla.

Bu sene İhtisas talebesiyim ve ben o eski ben değilim.

Kelebeğin kozasından çıkışı gibi rengarenk hissediyorum zihnimi, göz alıcı renklerle bakıyorum artık hayata, tabiata, insanlara, düşüncelere, yazarlara, sanata, mimariye, estetiğe, müziğe, felsefeye, sinemaya...her şeye ama her yaratılana bakış açıma bir tazelik, yeni perspektifler, farklı pencerelerden düşünüp bakmak gibi saymakla bitiremeyeceğim “yetenek” diyebileceğim kabiliyetlere kavuştum bu talebelik sürecimde ve #100KitapListesi’ndeki aşamalarda ilerledikçe.

Bir hafta önce çocuklara “eğer ölürsem tüm organlarımı bağışlayın” dedim, “gözümdeki korneama kadar.”

Oğlum (16 yaşımda), “beynini veremeyiz kimseye!” dedi.

“Neden” dedim.

“Artık senin beynin normal değil, sen MTO’lusun.

Bir MTO’lunun beynini kolay kolay herkes taşıyamaz.

Herkeslerden farklı bir bakış açısıyla bakıyorsun her şeye, farklı düşünüyorsunuz” dedi.

Önce bir şaşırdım yanıtına, sonra sarılıp, mıncıkladım biraz.

Evet MTO’lu demek; Herkes gibi olmamak, herkes gibi düşünmemek, “Sıra dışı olmak ama sınır dışı olmamak” demek.

Farklı olmak ama farkının farkında olarak mütevazı kalmak.

Kendi öz›ümüzün köklerinden besleniyor ruhumuz.

Komplekslerinden arınmış, özgüvenli ama haddi aşmayan ve aynı zamanda tevâzu sahibi, zamanın, zeminin ve mekânın farkında, hız, haz ve araçların kölesi olmayan, çağ›ın ağ’larının farkında, kayganlaşmış zeminde yoldan çıkmadan, Kur’an ve Sünnet dahilinde ruh dolu köklerimizden süt emerek beslenen Müslümanlar yetişiyor her birisi kendine özgü arı duru berrâk ve saf, samimi biricik Müslümanlar... Bir medeniyet inşâsı çabası içindeyiz inşAllah.

“MTO’lu gibi düşünmek isteyen” tüm kardeşlerimizi okulumuza bekleriz.

Çok mu iddialıyız?

Farkımız, iddiamız!

Bekleriz efendim.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiyesiz bir dünya kurulamaz! 10 Mart 2025 | 170 Okunma Ramazan Medeniyeti-4: Hüznün diriltici sesleri ve renkleri 09 Mart 2025 | 44 Okunma Ramazan Medeniyeti-3: “Kur’ân” olarak Ramazan 07 Mart 2025 | 61 Okunma Ramazan medeniyeti-2: Alelade’den fevkalade’ye bir fetih ve bütünleşme şiiri 03 Mart 2025 | 146 Okunma Ramazan medeniyeti-I: Orucun benzersizliği 02 Mart 2025 | 66 Okunma