Eğitim sistemimiz, bir medeniyet perspektifi, bir aidiyet bilinci kazandıramıyor genç kuşaklarımıza, ne yazık ki.
Eğitim sistemimize damgasını vuran pozitivist, seküler ve ezberci mekanizma (sadece yetenek öğüten ruhsuz makina), çocuklarımızı zihnen sömürgeleştiriyor, bizim medeniyet dinamiklerimize, birikimimize, ideallerimize yabancılaştırıyor yalnızca.
Bu durum, böyle gitmez.
Dünyada hiç bir ülke, kendi çocuklarını, kendi medeniyet ideallerini, ruhköklerini, değerlerini, anlam haritalarını yoksayarak, inkâr ederek yetiştirmez. Sadece eğitimde değil, fikir, kültür, sanat, medyada böyle bir cinayet işlemez, işleyemez. Bunun örneği yok dünyada, Türkiye’den başka!
Bir eğitim sistemi, kendi çocuklarını kendi medeniyet dinamikleri ekseninde değil de, başka bir medeniyetin gözlükleriyle, bakış açılarıyla, idealleriye, kavramlarıyla yetiştiriyorsa, bilin ki, toplumun mezarını kazmaktan, ülkenin temelini dinamitlemekten, geleceğini yok etmekten başka bir şey yapmıyor, demektir.
ÖNÜMÜZÜ AÇACAK BİR ÖNCÜ KUŞAK...