Yaşadıklarımız, Türkiye’nin önce rotasını, sonra da yönünü ve yörüngesini bulma serüveni...
Türkiye, iki asır önce büyük sarsıntı geçirdi, rotasını kaybetti; fırtınalı denizde, oraya buraya sürüklendi ve sonunda “gemi” karaya oturdu.
Yüzyıl önce, fırtınalı denizin ortasında bir “tahta parçası”na tutundu, karaya çıktı: Hayatını kurtardı ama dünyasını ve yörüngesini kaybetti; bedenini kurtardı ama ruhunu yitirdi.
Özetle: İki asır önce rotamızı, bir asır önce de yörüngemizi yitirdik ve tarihten çekildik.
ZİHNÎ SÖMÜRGELEŞME, FELÇLEŞME VE RÛHÎ KÖRLEŞME
Yüzyıldır kendi tarihimizi yapmıyoruz; daha doğrusu, yüzyıldır tarih filan yapmıyoruz; Batılıların yaptığı tarihte yaşama savaşı veriyoruz sadece...