Önceki yazıda Ramazan'ın benzersizliğini mercek altına almıştım.
Bu yazıdaysa, bu kez orucun benzersizliğini tattırmak istiyorum
sizlere...
Kutlu Kitabımız'da “Ramazan” ya da “Ramazan orucu” gibi
isimlendirmeler yapılmaz. Oruç âyetinde doğrudan “Ramazan ayı /
şehr-i Ramazan” nitelemesi yapılır.
Ramazan ayı, benzersizliğini ve bu benzersizliğinden kaynaklanan
“gücünü” sadece oruç tutanlara değil, oruç tutmayanlara da
hissettiren, gösteren çok katmanlı bir varoluş iklimidir.
RAHMAN, RAHMET KANATLARINI BÜTÜN VARLIĞA GERER CÖMERTCE...
Bu açıdan Ramazan ayının bahşettiği iklimi ve havayı, oruç
tutan-tutmayan, inanan-inanmayan herkes farklı ölçülerde de olsa
bizatihî solur, yaşar, tecrübe eder.
Ramazan'ın havasını ve oluşturduğu biliş, oluş ve varoluş, diriliş
ve arınış yolculuğunu yalnızca insanlar yaşamaz iliklerine kadar;
bütün varlıklar da yaşar kendilerince...
Ramazan'ın bütün varlığı kucaklayan varedici ve diriltici mevsimi,
Rahman'ın rahmet kanatlarını bütün varlıklar üzerine gerdiği bir
bütünleşme mevsimidir aynı zamanda.