Büyük Balkan Seyahati’mizin son durağındayız. Seyfullah Yiğit kardeşimiz nehir gibi akan kalemiyle etkileyici tadımlık bir Saraybosna portresi sunuyor. Güzel bir pazar yazısı. İyi okumalar…
***
Saraybosna yolundayız hâlâ… ve yazıya kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yemek için yol üstünde güzel bir yerde durduk. Nehir kenarında güzel bir mekân. Yemekten sonra yolumuza devam ettik. Yolda bir cami gördük. Akşam namazı vakti de girmişti. Kılalım mı devam mı edelim derken durduk namaz için. İyi ki de durmuşuz. Çok güzel bir akşam namazı eda ettik o şirin ve küçük camide. Cemaati üç beş kişiydi caminin. Bizimle şenlendi camii. Cami cemaatinin de çok hoşuna gitti. Tesbihattan sonra sohbet ettik ayaküstü. Türkiye’den geldiğimizi öğrenince gözlerinin içi güldü cemaatin. Çok memnun oldular. Sanki bir Bayram Namazı buluşmasıydı. Herkes heyecanlı ve neşeliydi. Caminin duvarları da iyi ki geldiniz der gibiydi. Bu garipliğimizi bir an olsun bile giderdiğiniz için teşekkür ederiz der gibiydi camii duvarları… işlemeleri… avlusu ve minaresi… uzun bir süredir içimiz bu kadar huzurla dolmuş muydu bilmiyorum ama bu şirin camide kıldığımız namazın verdiği huzurun tarifi yok, bunu...