Pandora’nın kutusu açıldı: Bu sütunda yıllardır dikkat çektiğimiz gibi, hadislerden sonra Kur’ân da tartışma konusu yapılmaya başlandı!
İslâm dünyasının kan gölüne çevrildiği, her geçen gün daha küçük dilimlere ayrılarak paramparça edildiği, Müslüman halkların ırk, mezhep ve kabile bağlarının kaşındığı, birbirine düşürüldüğü böylesine zorlu, ürpertici bir zaman diliminde İslâm’ın kurucu kaynakları hadisleri ve Kur’ân’ı tartışmaya açmak, Müslümanların başına gelebilecek en büyük felâkettir!
İslâm dünyasında işgaller, kan, gözyaşı almış başını gidiyor, İslâm dünyasının her bir köşesinde ümitsizlik kol geziyor, neredeyse bütün müslümanlar umut olarak Türkiye’ye gözlerini çeviriyor ama birileri, ya görevli ya da basiretsiz birileri Müslümanların kurucu kaynaklarını tartışmaya açıyor!
Nasıl bir zillet hâlidir bu?
Nasıl bir basiretsizliktir, ruhsuzluktur, tuzu kuruluktur bu yahu?
Müslümanlar, perperişan durumda, siz, bu yokoluş mücadelesinden nasıl çıkabiliriz sorusu üzerinde kafa patlatmak, mazlum İslâm dünyasının acısını dindirecek umut aşısı yapacak yolları göstermek için cehd etmek yerine, İslâm dünyasının her şeye rağmen umut olarak baktığı bu toplumun İslâmî omurgasını çökertecek, kitlelerin, özellikle de genç kuşakların hızla İslâm’dan uzaklaşmasının yapı-taşlarını döşeyecek basiretsizliği nasıl gösterebiliyorsunuz, insanın nutku kesiliyor gerçekten!