İki asırdır tam bir çakmaz sokağın eşliğine sürüklendik: Tarihi sürükleyen bir aktör değil başkalarının yaptığı tarihin önünde sürüklenen bir figüran, bir “çer çöp” olduğumuzu fark edemedik bile henüz!
Ne olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini, başına ne geldiğini bilmeyen bir toplumun zihnî işgal yaşayan acıklı çocuklarıyız.
Tarihi, galipler yazar. Böyle bir laf var. Doğrusu ürpertici bir söz bu. Tarihin yapılış sürecinde de “survival of the fittest” olarak özetlenen, “güçlü olanın yaşayabildiği” Darwinyen “orman kanunları”nın hükümfermâ olduğunu varsayan tedirgin edici bir söz bu.
Doğru mu, geçerli mi bu söz, peki?
Kimilerine göre evet, kimilerine göre hayır! Durduğunuz yere göre gördüğünüz manzara...