PKK'nın sözcüsü gibi yayın yapan bir gazete, PKK'nın yeni
stratejisinin “devrimci halk ayaklanması" olduğunu ilan etti! Bu ne
cüret böyle!
(Burada gazetenin ismini vermiyorum; “Yusuf Kaplan, 'bizi hedef
gösteriyor'" diyecekler, biliyorum.)
HALK “BARIŞ" DİYOR, ONLAR “DEVRİMCİ HALK AYAKLANMASI"NDAN
SÖZEDİYOR!
Halk “barış" diyor, “kardeşlik" diyor, “bizi birbirimizden
ayıramazsınız" diyor; Jönkürt elitler, “devrimci halk ayaklanması"
ilan ediyor!
Ne adına? Niçin?
Küresel şer güçlerden alınan bir ihale var burada! Hedef, Türk-Kürt
çatışması çıkarmak, halkı birbirine düşürmek! Bunun için!
HALK, JÖNKÜRT BEYİNSİZLERDEN KURTARILMALI!
Büyük bir oyun tezgâhlanıyor: Şer güçler ve şebek-e-leri,
Türkiye'yi Iraklaştırmak, Suriyeleştirmek, Lübnanlaştırmak
istiyor!
Terörü, destekçilerini lanetleyelim. Ama bu tezgâha da hep birlikte
“hayır!" diyelim!
Herkes gördü televizyonlardan: HDP'li bir Kürt anne, bakın nasıl
feryat ediyor:
“Ölsek de, öldürsek de biz birbirimizden ayrılamayız! Biz kardeşiz.
Etle tırnak gibiyiz."
Peki, halkın temsilcisi olması gereken HDP'li vekiller ne
yapıyor?
“Savaş" çığlıkları atıyor! “Sırtımızı dağ'a yasladık, Kandil'e
yasladık!" diye bağırıyor, tehditler savuruyor!
Halkı sokağa çıkmaya, halkın güvenliği için ilan edilen
sıkıyönetimi yok saymaya, “devlet içinde devlet" olmaya
çağırıyor!
Halk, bu Jönkürt beyinsizlerden kurtarılmalı!
Bunun tek yolu var: İslâmî kimliği, duyarlıkları, yalnızca İslâm'ın
verebileceği kardeşlik duygusunu güçlendirmek. Bunun için de başta
HÜDAPAR olmak üzere, bölgedeki İslâmî cemaatleri, STK'ları,
medreseleri sonuna kadar desteklemek, önlerini açmak...