Üsküdar Belediyesi, Bağlarbaşı'nda bu yıl kitap fuarının üçüncüsünü düzenliyor...
Fuarda, “Fikriyat, Külliyat ve Medeniyet Yolculuğu” başlıklı konferans verdim. Orada da söyledim: Fikriyatsız külliyat, külliyatsız medeniyet olmaz.
Kitap, medeniyet demektir. Kitapsız medeniyet yolculuğuna çıkılamaz.
Kitapla aramız iyi değil ama fuara ilgi büyüktü dün...
Tıka basa doluydu fuar... İnsan kaynıyordu...
Bu güzel elbette.
Ama Bağlarbaşı, böyle bir fuar için yeterli değil.
İSMAİL DEMİRCİ: BİR ÖNCÜ
Fuarın beyni, mimarı İsmail Demirci kardeşim. Atıf Gönenç'le kitap yayıncılığı, sahaflık konusunda öncü işlere imza atıyorlar. Kocaeli'de düzenlenen ve Türkiye'nin en büyük kitap fuarı hâline gelen Kocaeli Kitap Fuarı'nın mimarı da İsmail Demirci.
Uzun soluklu bir yayıncılık tecrübesi sahip, klasik kültürümüze derinlemesine vâkıf ender isimlerden biri olan İsmail Demirci'den bu ülke yeterince yararlanamıyor. Bunu gerek fuarı açan Kültür Bakanı'mız Nabi Avcı Ağabey'e, gerekse ilgili yetkililere hatırlatmış olayım.
Fuarı düzenleyen Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'e, Kültür Müdiresi Saadet Gül'e, fuarı İstanbul'un en büyük kitap fuarına dönüştürmelerini öneriyorum. Gerek bu fuardaki organizasyonun başarısı gerekse Üsküdar'ın kültürel ve tarihî önemi nedeniyle bu öneriyi yapıyorum.
Emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum.
FUARDAN SEÇTİKLERİM...
Gelelim kitaplara...
Kitap deyince, her şeyi unutan bir kitap-âşığı, kitap-kurdu olduğumu söylememe gerek yok sanırım.
Londra'da kaldığım 12 yıl boyunca, Londra'nın kitapçıları benden sorulurdu, desem abartılı bir ifade kullandığımı düşüneceksiniz ama öyle düşünmeyin.
Londra dönüşünde 4 binden fazla kitap getirdiğimi, bunların çok değerli, ulaşılamaz ve epey bir kısmının birinci sınıf kitaplar olduğunu hatırlatayım, siz gerisini düşünün artık...