Dünya çok hızlı değişiyor. Değişmeyen tek şey değişim. Bir donma biçimi bu aslında, bir opak’leşme hâli pür melâli.
İnsanın geleceğini, dünyanın geleceğini tehdit edecek kadar yıkıcı, yok edici, metamorfoza uğratıcı, mankurt-laştırıcı, fıtratını yerle bir edici bir değişim biçimi bu.
Çağ, ağ’a dönüşüyor tam anlamıyla. Herkesi kapanına kıstıran, boğan devâsâ bir ağ’a.
Modernlik, bir selefîleşme biçimiydi, köksüzleşme anlamında bir selefsizlik biçimi burada sözünü ettiğim selefîleşme. Kendi dışındaki her şeyi tekfir ediyor, yargılıyor ve aforoz ediyordu. Kaskatı bir dünya inşa etmişti modernlik. Sonunda katı olan buharlaştı. Marx’ın bu sözü, Marksizm’in de buharlaşmasını önleyemedi!
Postmodernlik, buhar hâli. Modernliğin kutsanan insanının aşağılanması, “demir kafes”e tıkanan insanının özgürlük kölesi olması, hız, haz ve ayartının kurbanı olarak sadece kendi üstüne, kendi dünyasız ve anlamsız dünyasına hapsolması.