Sekiz yaşında bir çocuk, adı Ali, ben buraya gelmeden bir gün önce öldürüldü.”
“Sadece tanka bakmak, tankı görmek istiyordu, onlar, Ali’nin kafasını havaya uçurdular.”
“Gerçek üstü olan, bizim güvende olmamız. Beyaz derili insanlar tankların karşısında dikiliyorlar. Onlar tankların tuhaf ışıklarını açıp bize bağırıyorlar. Çocuklar arkamızda oynuyorlar, bizimle oynamak için molozlara yaklaştıklarında “La! La!” diye sesleniyoruz. Bizimle oynamak istiyorlar çünkü bir kafeste doğmana ve bağırmadan hiçbir gece geçirmemiş olmana rağmen oyun oynayabiliyorsun.”
“Burası gibi bir yerin varlığına inanamazdım. Dahası var… İnanabilir misiniz burada çocuklar olduğuna?
Korkuyu unut. Gece bana böyle dediler, korkuyu unut. Kendi bedenimin kaygısına düştüğüm, yeryüzünün en yoğun nüfuslu yerindeki bir evin içinde isimsiz bir şekilde ölmekten endişelendiğim için utandım. Burada çocuklar işgalin şehitleri olarak ölüyorlar. Bedelini, isimlerini bile bilmeksizin ödüyoruz. Daha çok insana ihtiyacımız var.”
29 Ocak 2003.
16 Mart 2003’te, Gazze’nin güneyindeki Refah’ta, İşgal altındaki Filistinli insanların haklarını müdafaa ederken, İsrail’in askeri buldozerleri...