Edward Said’in ‘Covering İslam’ında işaret ettiği iletişimsel gerçeklik, çarpıtarak haber verme, üstünü örtme, sansürün her türlüsü herhalde bütün zamanların gerçekliğidir.
Bir kitapta okumuştum. Mısırla Hititler arasında yapılan Kadeş savaşında Mısırlılar Firavunları 2. Ramses’in Hititler de kralları Hattuşili’nin galip geldiğini zannediyorlarmış. İki kral da ülkelerine döndüklerinde zafer ilan etmişler.
Mahsus ‘Covering İslam’ dedim. Edward Said Türkçeye Haberlerin Ağında İslam (Pınar Yayınları) adıyla merhume Alev Alatlı tarafından tercüme edilen kitabının girişinde ‘Covering’ kelimesinin aktarmak olduğu kadar üstünü örtmek anlamını de içerdiğini bu yüzden bu kelimeyi seçtiğini anlatıyordu. Bu anlatımı, kitabı okuyalı çok zaman oldu, şu anda tırnak içinde aktarmam mümkün değil.
Ama, Batı’da, bilhassa ABD’de Gazze soykırımının ana akım medyada aktarılış şekliyle ilgili dün okuduğum makale “Haberlerin Ağında İslam”ı hatırlamama vesile oldu.
Aynı Said’in tanımladığı gibi. Bir bakıma “Covering...