Önemli bir göstergeydi Gültan Kışanak’ın gözaltına alınması üzerine HDP’lilerin yaptıkları eylem çağrılarına Diyarbakırlıların icabet etmemesi.
Demek ki irtibat kopmamışsa da zayıflamış.
Neden olabilir?
Devlet son bir buçuk yıldır varlığını güçlü bir biçimde hissettirdi. Bölgede ‘geçici bir unsur’ gibi durmuyor.
Terörü beklemiyor, terörün peşine düşüyor.
Terör daha çok mu azıyor? Devlet daha büyük bir kararlılıkla üstüne üstüne gidiyor.
‘Teröristleri sıkıştırdık, kaçacak yerleri yok. Sabaha karşı operasyon başlayacak. Hepimiz hazırız. Derken, geceyarısı Ankara’dan (veya başka bir yerden) telefon geldi, çekildik.’
Böyle hikayeler anlatılırdı. Bitti o hikayeler.
Millet bunu görmüştür. Millet yani Kürtler ve Türkler.
Çözüm sürecini de görmüştür. Hükümet iyi niyetle bir adım attı. Sokaklar, çarşılar şenlendi, köylere, mezralara, yaylalara hayat geldi. Samimiydi devlet. PKK bu süreci suistimal etmekle kalmadı, bozdu, yıktı.
Vicdanı olan burada PKK’nın cürmünü görür.
Devletin, Kürtlerin Kürt olmakla ilgili sorunlarını, mahrumiyetlerini iyi niyetle gidermeye çalıştığını da görmüştür. Bilhassa AK Parti iktidarında.
PKK’nın ise varlık sebebini ortadan kaldıran bu adımlardan rahatsız olduğunu, yol yapan araçları tahrip ederek hizmeti, huzuru, sükunu sabote ettiğini…
HDP çağırdı, Diyarbakırlılar gitmedi.