Ekonomimiz iyi, kimse geçim sıkıntısı çekmiyor. Tek tük çeken varsa da Türkiye sosyal devlet. Dış borç yüksek ama çoğu özel sektörün, devletin borcu küçük. Faizi düşürdük, bu yüzden dış güçler doları euroyu arttırdı. Yani faiz sebep değil, dış güçler sebep. Faiz başka bir şeyin sebebi. Enflasyonun. Faizi düşürünce enflasyon düşecek, yatırımlar çoğalacak. Ekonomimiz sıcak para ekonomisi olmaktan çıkacak. O sıcak para var ya o sıcak para, büyük dert. Sıcak paraya dayalı ekonomiden üretime ve yatırıma dayalı ekonomiye geçeceğiz. İhracat da artacak. Dünyadaki büyük güçlerin hegemonyasından kurtuluyoruz. Bir önceki çeyrekte yüzde 21 büyüdük, dünya rekoru kırdık. Asgari ücrete yüzde 50 zam yaptık. Memur maaşlarını da arttırdık. Döviz rezervlerimiz 120 doların üstünde. Merkez Bankası da bu sene 60 milyar kar etti. Siz hangi ekonomik krizden bahsediyorsunuz? Abartmayın!
Bu cümleler yabancı değil. Çoğu siyasetçilerin cümleleri. Ya da televizyonlarda, gazetelerde ekonomi tartışmaları yapan yazar-çizerlerin.
Bazıları doğru görünüyor, ya da doğruya yakın.
İçini fazla kurcalamazsanız kendinizi iyi hissedebilirsiniz.
Bu sıralar ‘hiyel’ üzerine biraz okudum.
‘Hiyel’ ‘hile’nin çoğulu. Bir fıkıh ıstılahı.
Fakihler, bir çok ‘hiyel’ kitabı yazmış.
Benim son okuduğum Şeybani’nin ‘el-Meharic fil Hiyel’i.
Altbaşlığına ‘Şer’i çıkış yolları’ yazmışlar. ‘Hile ile çıkış yolları’ da diyebilirsiniz.
(Şeybani, İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin öğrencilerinden İmam Muhammed. Vefatı Hicret’in 150. Senesi. Demek ki yaklaşık 13 asır önce yazılmış. Kitap Ankara Okulu’ndan çıkmış.)