Deva Partisi ilk kurulduğu sıralar bu partinin ve lideri Ali Babacan’ın arz edeceği siyasetin toplumda bir karşılığı olabileceğini düşünmüştüm.
Ali Babacan’ın bilhassa ekonomi alanında başarılı bir yönetim tecrübesi vardı. Babacan ekonominin başındayken Türkiye’nin milli geliri 12 bin doların üzerine çıkmıştı.
Ekonominin böylesine bozulduğu, üst üste alınan yanlış kararlarla şirazesinden çıkarıldığı bir dönemde insanlar Deva’ya yönelebilirdi.
Deva’nın ve Ali Babacan’ın siyasi çizgisi temizdi, yolsuzluk, adaletsizlik gibi arızalardan azadeydi, toplumun herhangi bir kesiminin öfkesini tahrik edecek bir hikayesi yoktu, ülkenin hemen tamamına hitap edebilecek vasıfları haizdi.
14 Mayıs seçimlerinde bu olumlu niteliklerin muhataplarına iletilemediği anlaşıldı.
Ya da iletildi de o gün için toplumun öncelikleri farklıydı, lakayt kaldılar.