"Onlara verme, yerler. ” “Neyi yerler?” “Derilerin parasını yerler. ” Onlar kim? Onlar, onlar. Bizim dışımızdaki herkes. Kim yemez derilerin parasını? Biz yemeyiz. Ne yaparız biz? Camimizin duvarını tamir ederiz, hoparlörleri tamir ettiririz, muslukları yenileriz, Kur’an kursu talebelerini yediririz içiririz, hocalarının maaşını veririz, iyi işler yaparız. İyiymişiz biz! Bir de Türk Hava Kurumu derdimiz vardı. Devlet, deri toplama yetkisinin sadece ve sadece Türk Hava Kurumu’na ait olduğuna dair talimnameler yayınlıyordu. Türk Hava Kurumu’nun elemanları nerede bir deri görseler yapışıyorlardı. Sonra kurtar kurtarabilirsen! Bazı sivil toplumcular koluna THK kolluğu takıp THK’ya topluyormuş gibi deri topluyor, günün sonunda topladığı deriyi derneğin dericisine götürüyordu.