Aslında ‘Gelecek’in demeliydim. Hatta Gelecek Partisi’nin.
Konuşma dilinin akışına kıyamadım.
Ahmet Davutoğlu ismini 70’lerden beri biliyorum. Boğaziçi’nde okuyordu. Bulunduğumuz ortamlarda gelecek vadeden bir entelektüel olarak adı geçerdi.
Muhtemelen 90’larda tanışmışızdır. Benim sunduğum bir konferansa konuşmacı olarak katıldığını hatırlıyorum. Dolu doluydu konuşması, herhangi bir bölümünü kaçırmak istemezdiniz.
Bir süre Yeni Şafak’ta yazdı. Yani aynı gazetede çalışmış olduk.
Bilim Sanat Vakfı’nda birçok değerli isimle birlikte üniversite gençliğine yönelik ilmi ve felsefi programlara önayak olduğunu da iyi biliyorum.