Yusuf Ziya Cömert Karar Gazetesi

“Göçtü kervan kaldık dağlar başında”

Ankara’da hava serin. En sevmediğim Ankara bu değil. Kışın daha sıkıcı havalar oluyor. Şehrin suratı kararmış, gökyüzü kararmış, insanların suratı kararmış. Öyle havalar. Şimdi...

26 Nisan 2017 | 308 okunma

Ankara’da hava serin. En sevmediğim Ankara bu değil. Kışın daha sıkıcı havalar oluyor. Şehrin suratı kararmış, gökyüzü kararmış, insanların suratı kararmış. Öyle havalar. Şimdi hiç olmazsa yeşil yapraklar uç vermiş, bozuyor şehrin suratsızlığını.

Kızılay’dan Meclis’e doğru aheste aheste yürüyorum. Valizim falan yok. Tek ağırlığım, o da ağırlık sayılmaz, koltuğumun altındaki kitap. Uçakta okurum diye yanıma almıştım.

İnsanlar kitap görünce bir bakar kapağına. Çoğu kez okumaya hevesli değillerdir. Fakat cemiyet içinde kitaba bir alaka gösterme ihtiyacı duyarlar.

Şimdi, koltuğumun altında kitap var dediğimde de benzer bir his uyanabilir. Yardımcı olayım ama konumuzla alakadar değil.

Bir Psikiyatristin Gizli Defteri. Gery Small, Gigi Vorgan.

Bu sıralar okuyacak kitap sıkıntısı çekiyorum. Kitapçıya son uğradığımda birkaç tane öykü, roman almıştım. Bir de bu kitap.

Fena değil.

Resepsiyona daha yarım saat var. Erken geldim. Meclis’in etrafında oyalanacak bir yer olsa, bir kahvehane falan, biraz eğlenirdim.

Bizim Meclis muhabirimiz Erol Metin’i aradım. Kapıya gelsin. Davetiyem onda.

Resepsiyon salonunda –eğer resmi görevlileri saymazsak- çoğunluk gazeteci. Şimdilik ama. Biraz sonra devlet ricali sökün eder.

Cumhurbaşkanı’nın teşrif edeceğini umarak özel alaka göstermişler diyor bir arkadaş. Fakat Cumhurbaşkanı, Miraç’la ilgili başka bir programa katılacakmış.

Tabii evvela gazeteci arkadaşlarla hasbihal. Biraz referandum değerlendirmesi. Biraz meslek dedikodusu...

Konuştuğum herkesin, resmi tedavülde olmayan mevzular hakkında çok ayrıntılı bilgilere sahip olduğunu görmek hoşuma gitti.

Biliyorsun ama bildiğinle amel etmiyorsun. Bu hal yaygın.

Ya da biliyorsun fakat “durumdan çıkan vazife”ye göre amel ediyorsun.

Bu da yaygın.

Her iki halde de fazilet aramıyoruz.

Ne de bir ulvilik.

Hayat devam ediyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kleptokrasi taşkınları 22 Kasım 2024 | 175 Okunma Cezalılık algısı 18 Kasım 2024 | 209 Okunma Abdülhamit halledilmeseydi kazanır mıydık? 17 Kasım 2024 | 280 Okunma Bir Gazzeli’ye ‘Nasılsın?’ demek 15 Kasım 2024 | 112 Okunma ‘Devlet aklı’ bulunamadı 13 Kasım 2024 | 266 Okunma