"Yok abi, o kadar da değil, Reis benim için biter” diyenlere rastladım. Bunlar, iktidarın Suriye iç savaşındaki politikasını adamakıllı içselleştirmiş, Millî Görüş’ten fazla uzaklaşmamış, bulunduğu siyasi muhitte artık kendisini yalnız ya da istisna gibi hissetmeye başlayan insanlardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üstüne basa basa eski günlerdeki gibi “Ailece görüşme” deyip durmasını tahammül edilemez buluyorlardı.
Bu kadarı, sınırlı da olsa bir ‘hazım sorunu’nun varlığına işaret.
Ama ağırlık o tarafta değil. Kendisini yeni pozisyona intibak etmeye, yani Esad’la barışmayı hazmetmeye hazırlayanlar daha kalabalık ve daha resmi görünüyor.
“Önemli olan sorunun çözülmesi. Eski defterleri açmak anlamlı değil. Cumhurbaşkanımız yeni bir politikanın önünü açacaksa ve bu göçmen sorununu halledecekse, Suriye’deki savaşı bitirecekse olur, neden olmasın” diyorlar.
Şu hâlde ‘hazım sorunu’ aşılamaz seviyede...