Yusuf Ziya Cömert Karar Gazetesi

Hıı-hıı, sizi de gördük!

Karar Gazetesi Yazarı Yusuf Ziya Cömert'in bugünkü (24.10.2022)''Hıı-hıı, sizi de gördük!'' başlıklı yazısı.

24 Ekim 2022 | 345 okunma

70’lerde ümidimiz vardı. Dünyayı yeniden kurabileceğimize aklımız kesiyordu. Hele hele Türkiye’yi haydi haydi kurardık.

Ne kısaymış aklımız!

Hadi biz cahildik. Altından kalkamayacağımız bir yükü kaldırmaya niyetlendiğimizi bilemedik.

İslam’ın, “Tarihin akışını ahlak temelli bir sosyal düzen kurulması hedefine yöneltmeyi amaçlayan ve bütün insanlık için rehber olan öğreti” olduğunu söyleyen Fazlurrahman bir ilim adamıydı.

Sadece Fazlurrahman değil, böyle en az yüz tane alim ve mütefekkir sayabilirim.

Onlar da ümitliydi.

Yeni yeni teşekkül eden İslam Konferansı önemli bir gelişmeydi Fazlurrahman’a göre. Petrol fiyatlarının yükselmesi sayesinde Müslüman ülkeler ekonomik bakımdan güçlenecekti ve bu Müslümanların güçlenmesi anlamına geliyordu.

Ne olacaktı Müslümanlar güçlenince?

Şu anda petro-dolarları var bazı Müslümanların. Ne yapıyorlar o dolarlarla?

Hiç. Yiyorlar, içiyorlar. Avrupa’da, Amerika’da şirket satın alıyorlar, Miami’de, Kaliforniya’da villa,

Akdeniz’de yat.

Bir de Yemen’de Müslümanı Müslümana kırdırıyorlar.


Adaletten nasipleri var mı? Adil davranıyorlar mı?

Eğer Kitap’ta “Ulul emr’in her yaptığı adalettir” yazsaydı zulmü de adaletten sayabilir, adil davrandıklarını söyleyebilirdik.

Yazmıyor öyle bir şey.

Fakat biz uzun zamandır yazıyor gibi yaşıyor, yazıyor gibi davranıyoruz.

İslam, “Tarihin akışını ahlak temelli bir sosyal düzen kurulması hedefine yöneltmeyi amaçlayan ve bütün insanlık için rehber olan öğreti”ydi Fazlurrahman’a göre.

Bu öğretinin hayata geçmesini mi umuyordu Fazlurrahman?

Muhtemelen.

Aradan geçen 50 küsur yıl iki gerçeği açığa çıkardı.


Evvela, hayata geçirmeyi düşündüğümüz şeyin ne olduğu konusunda bir şey bilmediğimizi.

Bilmediğimiz gibi anlamak ve öğrenmek için çalışmadığımızı…

İyi olacaktı işte her şey. Kimseye zulmedilmeyecekti, adil olacaktık.

Kul hakkı asla yenmeyecekti.

Allah’ın kullarına, Allah’ın yarattıklarına merhametle muamele edecektik.

Kim yapacaktı bunu?

Birileri yapacaktı işte! Biz bunun için mücadele ediyorduk.

Ettiğimiz mücadele sonradan ‘birileri’nin cebine para olarak, tapu olarak, rant olarak girdi.

İkinci ve daha önemlisi samimi değildik. Değilmişiz daha doğrusu.


Biz Türkler, biz Araplar, biz İranlılar, biz Uzak Doğulular, ne kadar biz varsa hepimiz, ellerimize fırsat geçtiğinde ahlakı, adaleti, kul hakkını, merhameti terk ettik.

Terk etmeyenler vardır mutlaka.

Onların da çoğunun eline fırsat geçmedi!

Böylece, “Ahlak temelli bir sosyal düzen hedefi” pörsüdü.

Herkes kendi balonunu şişirme hedefine odaklandı.

Hayret, balonlarımızı şişirmekte hiç acemilik çekmedik.

Müfredatta yoktu böyle bir şey, sanki anamızın karnında öğrenmiştik!

Hem dersimize çalışmadığımız hem de herkesten şişman olduğumuz için sınıfta kaldık.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kleptokrasi taşkınları 22 Kasım 2024 | 171 Okunma Cezalılık algısı 18 Kasım 2024 | 209 Okunma Abdülhamit halledilmeseydi kazanır mıydık? 17 Kasım 2024 | 280 Okunma Bir Gazzeli’ye ‘Nasılsın?’ demek 15 Kasım 2024 | 112 Okunma ‘Devlet aklı’ bulunamadı 13 Kasım 2024 | 266 Okunma