Hafız Esat döneminin Suriye’sini biliyorum.
‘Biliyorum’ derken, okur-yazar, dünyada olan bitenlerden haberdar olmaya çalışan bir genç adam olarak biliyorum. Yoksa orada yıllarca yaşamadım. 1981 yılında gelip geçmiştim, Humus’u, Şam’ı görmüştüm, o kadar.
Bir gerilim vardı ülkede. Sokaklarda kamuflajlı askerler, köşe başlarında zırhlı araçlar.
Sevimsiz, uğursuz bir memleket. Yolunuz düşsün istemezsiniz.
Arkasından malum, 1982’de Hama katliamı yapıldı. Kaç insan öldürüldü? Doğru sayıyı kimse bilmiyor. Tahminler 10 binle 50 bin arasında değişiyor.
Sonraları çok gittim Şam’a, Halep’e.