Her şey iyi gidiyor. Ya da her şey iyi gidiyor gibi görünüyor. (Bu, herkesin baktığı göze ve baktığı yere göre değişir.)
Her şey iyi gidiyor, AK Parti açısından.
Meclis’te kuvvetli bir çoğunluk. Memleketin hayrına olan işleri, milleti refah ve saadete eriştirecek kanunları çıkartmak için şartlar müsait.
Daha bir ay önce başbakan değiştirdi AK Parti.
Basit bir işlemi yapar gibi. Makinanın bir aksamını değiştirir gibi, kolaylıkla.
Bu büyük bir imkandır.
Evet, gönül ister ki, başkanlık sistemi ile ilgili mevzuat düzenlemesi de yapılabilsin.
Türkiye, hedeflerini yakalayabilmek için en uygun yönetim şekline sahip olsun.
Bu, biraz zor olabilir. Fakat, söylendiğine göre, yeni Başbakan Binali Yıldırım Başkanlık için daha yoğun çalışacak.
Hemen netice çıkmasa da fazla sorun teşkil etmez. Şu anda fiili başkanlık halindeyiz. Tam uyum.
HDP’lileri yargılamak için gerekli anayasa düzenlemesine çok önem veriliyordu. Şimdi onaylandı, artık yürürlükte. Yani yargılanabilecek, teröre yardım ve yataklık yapan vekiller.
Başka yasal düzenlemeler de bir bir Meclis’ten geçiyor.
İyi giden işleri biraz da kasten, pürüzsüz yazdım. İstifhama müsait ayrıntıları ihmal ettim.
Çünkü, sonuçta işler yürüyor işte, ayrıntılar işin yürümesine mani olmuyor.
Tam burada gözden ırak tutamayacağımız bir gerçek var.
İşler iyi giderken, daha dikkatli olmak lazım.
Daha dikkatli olmak lazım çünkü biz, bir sürü arızayla malulüz.
Polisimizin, yargımızın içinde sıkıntılı unsurlar olmadığını kim söyleyebilir?
Hiç kimse.
Milletçe paralel doktorası yaptık!
(Hoş devlet de yaptı aynı doktorayı.)
Doktorlar, sormayı severler muayene ederken, ‘Ailenizde şu hastalığın hikayesi var mı, bu hastalığın hikayesi var mı’ diye.