İsmet Özel’in bize hatırlattığı yükümlülüklerden kaytarma şekillerinden biridir ‘İsmet Özel’i anlamamak. ‘Anlamıyorum’ dediğiniz zaman, kendi önünüzde genişçe bir ‘boş alan’ bulursunuz. Muhtemelen, aradığınız şey bu ‘boşluk’tur. O boşlukta, ‘anlamıyorum’ diye diye cevelan edersiniz. Anladığınızı düşündüğünüz başka birtakım şeyler kendinizi mutlu hissetmenize kafi gelecektir. Hele de, ‘anlamama’nın ‘fiyaka’sını sizinle paylaşan hayli kalabalık bir zümre mevcutsa. Bir başka ‘sıvışma’ yolu, ‘indirgemek’tir. Onu, yani İsmet Özel’in ‘teklif’ini kolay başedebileceğiniz bir ‘şey’e indirgemek. Bir ‘bütün’ün içinde, size bir maliyeti olmayacak bir şekilde yaftalayabileceğiniz bir unsur bulmak ve o unsuru bahane ederek sıvışmak. Bulduğunuz bahaneyi iyi kullandığınız takdirde, bulduğunuz bahanenin ikramiyesi olarak, göz göre göre kaytaramayacağınız bir çok ‘mükellefiyet’ten.