Turan Engin diye bir adam vardı. Türküyü güzel söylerdi. Çın çın bir sesi yok. Öyle sesler fazla dinlediğim zaman beni yoruyor. Çok parlak, çok cilalı da değil sesi. Hele hele gevrek, hiç değil. Ama sağlam. Bana mı öyle geliyor, derinlemesine işliyor insana. Sanki, köyün ya da kasabanın kahvesinden bir adam söylüyor türküyü. Ya da esnaftan biri.