Düzce’de ikamet ettiğimiz zamanlarda mahallemizde bir Orhan bakkal vardı. Bana memleket meselelerini sormaktan hoşlanırdı. Dünyanın en mühim meselesini de tabii ki konuşurduk. Nedir dünyanın en önemli meselesi? Materyalistlerin de idealistlerin de, dindarların da ateistlerin de hemen hemen aynı hislerle yaklaştığı mesele? Para. . . Bütün meşreplerin ve menşelerin bil ittifak ihtiramla muamele ettikleri merci, Hazret-i Para’dır. Kimse laga-luga yapmasın. ‘Ben şöyleyim, ben böyleyim’ diyecekler, külahıma anlatsınlar. Dünyada ‘para’yla imtihanı geçebilecek insanların sayısı çok azdır.