Bozmak için önce seviyor. Uzun uzun meşk ediyor. Dinle düşüp kalkıyor, yüz-göz oluyor. Sonunda dini uhdesine alıyor.
Dini kendisine benzetiyor. Dini kendi namı hesabına konuşturuyor.
Artık hayrını gör dinin!
Siyaset, hukuka da benzer bir tarife uyguluyor.
Muhalefetteyken hukuk, hukuk, adalet, adalet diye adeta yırtınıyor. İktidar olunca hukuku koynuna alıyor.
Bu sadece içinde bulunduğumuz döneme mahsus bir gerçeklik değil. Son asırda ortaya çıkan bir durum da değil. Öteden beri böyle.