Yusuf Ziya Cömert Karar Gazetesi

Marsilya’da kan gövdeyi götürüyor

Brettenli Michael Heberer de 3. Murat döneminde Osmanlı ülkesine gitmiş. Friedrich Seidel gibi, esir olarak. “İyi ve kötü ecdat”ın izlerini Heberer’in anılarında da sürebiliriz. (Osmanlıda Bir Köle, Kitap...

10 Mart 2024 | 442 okunma

Brettenli Michael Heberer de 3. Murat döneminde Osmanlı ülkesine gitmiş.

Friedrich Seidel gibi, esir olarak.

“İyi ve kötü ecdat”ın izlerini Heberer’in anılarında da sürebiliriz. (Osmanlıda Bir Köle, Kitap Yayınevi.)

Kitabın başlangıç bölümlerinde (8. Bölüm) şu cümleye rastlamak hoşuma gitti:

“Paris, benim kanımca dış mahalleleriyle birlikte Avrupa’nın en büyük ve en güzel şehri, ama Konstantinopolis’ten sonra gelmek üzere.”

Heberer bunu itiraf etmekle birlikte kendisinin Paris’i İstanbul’a tercih ettiğini söylüyor. Neden? Resmi yapıları, sarayları, konutları, köprüleri, ünlü akademileri, yüksek mahkemenin ve parlamentonun bulunduğu Sen Nehrinin ortasındaki Palatium’u sebebiyle.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kleptokrasi taşkınları 22 Kasım 2024 | 182 Okunma Cezalılık algısı 18 Kasım 2024 | 210 Okunma Abdülhamit halledilmeseydi kazanır mıydık? 17 Kasım 2024 | 281 Okunma Bir Gazzeli’ye ‘Nasılsın?’ demek 15 Kasım 2024 | 112 Okunma ‘Devlet aklı’ bulunamadı 13 Kasım 2024 | 266 Okunma