Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtik, Hükümet de kuruldu, sen sağ ben selamet, iş bitti mi? Yeni sistem, şu anda gördüğümüzden ibaret midir? Muarızlar, tenkitlerini çok keskin, abartılı ifadelerle dile getirebilir. Tek adam rejimi, Cumhurbaşkanı veya Hükümet bildiğini okuyacak, meclis eli kolu bağlı kalacak, bir hayır kurumu veya bir sivil toplum kuruluşu gibi mecraında akıp gidecek, kendi söyleyip kendi dinleyecek. Siyaset zemini böyle cümleler kurmaya müsait görülebilir. Hele de hadiselere muhalefet locasından bakıyorsan. Muvafıklar da sistemi müdafaa ederken ‘mutluluğun resmi’ne benzer bir tablo sunabilir. Gerçek demokrasiye ancak şimdi ulaştığımızı, koalisyonlardan ilelebet kurtulduğumuzu, darbelere, iç ve dış tehditlere karşı daha mukavim hale geldiğimizi, Meclis’in asıl şimdi daha etkin olduğunu savunabilirler. Bu tezlerin dayanakları vardır. Ben, iki tarafın yaklaşımlarının yeni sistemin nihai şeklini tasvir için yeterli olacağını zannetmiyorum. Bilhassa, Meclis’in itibar ve güç kaybettiğine kani olmak için henüz erken. Sistem kuruldu ve işlemeye başladı.