Mezhepleri biz yapmadık. Dünyaya geldiğimizde, onları hazır bulduk. Çoğumuz, bulduğumuz mezhepte kaldık. Azımız, bulduğumuz mezhebin özelliklerini araştırdı, mezhebinde devam etti. Çok daha azımız, evlilik, göç ve sair sebeplerle mezhep değiştirme ihtiyacı hissetti. Azımızdan çok daha azımız, yaptığı inceleme sonucunda farklı bir mezhebi tercih etme ihtiyacı hissetti. Ne olur ki zaten? Mezhep söz konusu olunca, aşağı yukarı böyle şeyler olur. İhtilafa düşersin, sen başka türlü, öteki başka türlü düşünür, biriniz bir görüşü tercih edersiniz, ötekiniz öteki görüşü, öylece hayat devam eder. Etmesi lazımdı. Etmedi. Birbirimizle döğüştük, kan döktük. Neden? O şu şekilde itikad ediyor, beriki bu şekilde itikad ediyor diye. Gerçekten öyle mi? İtikatlarımızda, amellerimizde çok farklılık var diye mi döğüştük? Ben bundan çok şüpheliyim. Amellerimizde, itikatlarımızda farklılık var diye döğüşmelerimiz istisnaidir, başka sebeplerden döğüşmüşüzdür diye düşünüyorum.