Türkiye Cumhuriyeti Devleti Alevi’lerle ilgili sorunların kapağını açmıyor. Hatta sorunları doğru dürüst konuşmuyor bile.
Bir tembellik midir?
Yoksa taa Selçuklu’dan itibaren devletin genlerine işlemiş, Osmanlı’dan Cumhuriyete intikal etmiş yazılı olmayan bir prensip midir? (Yazılıysa da ben henüz rastlamadım.)
Güzel hatıralarımız neredeyse yok devletin Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde meskûn Alevilerle ilişkisine dair.
Kötü hatıraları tekrar tekrar dillendirmemiz gerekir mi?
Alevlendirmek amacıyla değil belki hakikati teslim etmek için.