Kocamusta’paşa’da otururduk. Davut Paşa Camii’nin yanıbaşında. Hala giderim oraya. İlk misket oynadığımız, ilk karpit patlattığımız, ilk şarkılarımızı dinlediğimiz, bakkalın önünde beş kuruşa ilk Teksas Tommiks okuduğumuz mahalleye… Ayı oynatıcıların peşine takılıp evin yolunu ilk kaybettiğimiz…
Babam gündüzleri okula gidiyordu. Bakkal çakkal işlerine ben bakıyordum.
Sokakta bir plakçı vardı. Okul dönüşü yolun sağ tarafında.
Muhterem Nur’un resmini ilk o plakçının camında gördüm.
Erol Büyükburç’un da resmi vardı. Berkant? Emin değilim.
‘Türkçe sözlü hafif müzik’ mi deniyordu? Erol Büyükburç’un söylediklerine?