Meğer güzel günlermiş o günler.
Semiramis otelde kalıyorduk. Biraz ilerisi Sina. Biraz daha
ilerisi Gazze. Hepsi birkaç yüz kilometre.
İsrail yine Gazze’ye saldırıyor. Mursi seçimleri yeni kazanmış.
O günlerde 9 tane Müslüman ülkenin dışişleri bakanı Gazze’yi ziyaret etti. Bu mümkündü çünkü Mursi sayesinde Refah kapısı işliyordu. Yardımlar da kapıdan girebiliyordu.
Başbakan Erdoğan (o yıllarda başbakandı) Mursi’nin politikalarına gönderme yaparak “Bundan sonra Ortadoğu’da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyordu.
“Herkes bilsin ki er ya da geç, bugün ya da yarın Gazze’de insanlık dışı eylemlerle hayatını kaybeden o masum yavrucakların hesabı mutlaka ama mutlaka sorulacaktır.”
Suriye için de diyecekleri vardı Erdoğan’ın:
“Suriye halkı bu savaşı kazanmaya mecbur. Kendi vatandaşının kanını
eline bulaştıran gayrı meşru Esad rejimi ise kaybetmeye mahkumdur.
Biz Türkiye olarak Suriyeli kardeşlerimize elimizden gelen her şeyi
yapmaya çalışıyoruz. Sınırlarımızda 170 binin üzerinde Suriyeli
kardeşimizi misafir ediyoruz.”
Nerelerde kaldı 170 bin. Şimdi sayıları 3 milyonu geçti. Allah
bizim de onların da yardımcısı olsun.
12 yıl önce...