‘Aynı gemideyiz.’ Bu laf eskiden daha çok söylenirdi.
Aynı gemideyiz ama, hepimiz aynı istikamete gitmek istemiyoruz. N’olucak şimdi?
Gemideki yolcuların farklı destinasyonları hedeflemesi herhalde temel bir sorundur.
Sorundur ama, tabiidir. Kaçınılmazdır.
Farklı istikametlerin bileşkesini bulma çabası, bizi düzgün bir rotaya değil, bir fasit daireye götürür.
Belki herkesin maksadına biraz hizmet edecek, gideceği menzile gidemese bile, gideceği menzilde bulmayı umduğu bazı şeyleri elde edebileceği makul bir güzergah tespiti yapılabilir.
Geminin güzergahı konusunda ihtilafların olması tabiidir.
Herkes kendi önerdiği güzergahın daha doğru, daha faydalı, daha anlamlı olduğunu savunabilir.
Hep öyle yaptık.
Farklı ideolojiler, farklı siyasetler önerdik ve hayatımız bu önermeleri müdafaa etmekle geçti.
Bunlar, normal insan halleridir.
İnsan, bırakalım başkalarını, kendisiyle bile çelişebilir.
***
Bir ferdin içinde kavga olabiliyorsa, içimizdeki bir taraf diğer tarafla ihtilafa düşebiliyorsa, başka başka hüviyetler arasındaki ihtilafı neden yadırgayalım?
Yadırgamamız gereken bu değil. Başka bir şey.
Aynı gemideyiz.
Güzergah konusunda ihtilaflarımız var ve bunun mücadelesini veriyoruz.