Batılıların bizim hakkımızda ne söylediklerini önemseme derecemiz onların bizim onlar hakkında ne söylediğimizi önemseme derecelerinden fazla.
Biz her gün onların ne kadar kötü ne kadar zalim olduklarını yazıp çiziyoruz. Siyasilerimiz de günaşırı onlara esip gürlüyorlar.
Fakat onların umurlarında değil.
Kaale mi almıyorlar, eleştiriye mi çok alışıklar?
Bizim hamasetle beslendiğimizi bildiklerinden mazur görüyor da olabilirler.
Hakkımızda iyi bir şey söyledikleri ya da yazdıkları zaman manşetlerimiz hazır.
“Washington Post bizi övdü.” “Time’a kapak olduk.”
Bizi eleştirdiklerinde de hemen şalterlerimiz atıyor.
“Küstah New York Times!” “Küstah CNN!” “Utanmaz Der Spiegel!”
The Economist, seçime birkaç ay kala Türkiye’nin gidişatını kapak yaptığında da öyle oldu. Yetkililerimiz başladı verip veriştirmeye.
Haklı oldukları taraflar var.
Mesela 15 Temmuz’u bizim anladığımız kadar anlamamış olabilirler.
İktidarın kendi açısından ‘demokratik’ olduğunu söylediği birtakım uygulamaları ‘otokratik’ bulmuş olabilirler. Hatta eleştirilerinde aşırıya gitmiş de olabilirler.
Ama ne demişler? Oradan bakınca nasıl görünüyoruz? Bir bakar
insan.
Ben baktım.
Başmakalesi “Türkiye, NATO’nun en büyük ikinci silahlı kuvvetlerine sahip. Sallantılı bir mahallede çok önemli bir rol oynuyor, özellikle de savaşın parçaladığı Suriye’de. Giderek Batı Balkanlar, Doğu Akdeniz ve yakın zamanda da Afrika’da daha fazla etkili. Her şeyin ötesinde Türkiye, Karadeniz ve Rusya’nın Ukrayna’daki savaşında önemli rol üstleniyor. Geçen sene Ukrayna tahılının aç kalan dünyaya gönderilmesini sağlayan anlaşmanın imzalanmasına yardımcı oldu” paragrafıyla başlıyor.
Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi bile söyleyebilir. Daha çok
övgüye benziyor.
Türkiye’nin demokrasisinin son derece kusurlu olduğunu, seçim yaklaşırken Erdoğan’ın davranışlarının ülkeyi diktatörlüğün eşiğine götürebileceğini iddia ediyor.
Başka eleştiriler de var.
Son paragrafta Batılı liderlerin “HDP’ye ve İmamoğlu’na getirilen yasaklar hakkında konuşarak davranışlarını ne kadar önemsediklerini açıkça ya da özel olarak Sayın Erdoğan’a göstermeleri gerektiği söyleniyor. “Erdoğan’ı uçurumun kenarından çekmek için çok geç değil. Ancak Batı şimdiden onu uyarmaya başlamalı.”
Bu müdahale tavsiyesinin tepki çekmesi normal.