Başa döneyim. Ziyauddin Serdar’ın ve başka bir çok yazarın yazdıklarıyla tanıştığım günlere.
Beni idare edecek kadar İngilizce öğrenmişim, ne bulursam okuyorum.
Neyi bulabiliyorum o yıllarda?
Zafer Çarşısı’ndaki eski kitapçılarda İngilizce romanlar. Time, Newsweek gibi haftalık dergiler.
Kelim Sıddıki’nin çıkardığı Crescent... Galiba 15 günde bir çıkıyordu.Daha sonraları Inquiry. Aylıktı. Daha derinlikli makaleler oluyordu Inquiriy’de.
Zaman Gazetesi’nin ilk kuruluşunda Dış Haberler Servisi’nde çalışmaya başladıktan sonra elimin altındaki kaynaklar çoğaldı.
Bu saydıklarıma ilaveten haftalık Arabia dergisi, Sıddıki’nin kurduğu Muslimedia’nın aylık bültenleri, Impact, el-Hilal gibi mevkuteler elime geçmeye başladı.
Düşünüyorum da... Şimdi iletişimin tavan yaptığı bir zamana geldik, fakat 80’lerdeki İngilizce kaynak çeşitliliğine sahip değiliz.