Bazen şöyle bir düşünceye kapılıyorum:
Fıkıh, tarih boyunca bizi zapt etmeye çalışmış.
Değişik fikirlere kapılmayalım. Aman yoldan çıkmayalım. İcat da çıkarmayalım. Ümerayı rahatsız etmeyelim. Sapıtmayalım. Rahat duralım.
Kaba, üstünkörü bir yorum. Bu kadar kolay yaftalamak haksızlık. Fıkhın da metodolojisi var. Dayanağı, delili var.
Bunu biliyorum. Hatta birçok açıdan fıkha hayranlık duyuyorum.
Ama niye metodolojilerin kahir ekseriyeti otoriteyi onaylama, hizaya gelme, hizadan çıkanı cezalandırma, bireysel inisiyatif alanını daraltma, ‘öteki’ni dışlama sonucunu üretiyor?