Artık bir gündüz vakti sorar öğrenirim.
Ben ara sıra gidiyorum Doğu Türkistan lokantalarına. Çorbalarını beğeniyorum. Mantı da çok güzel.
Geçen akşam bir tanesine gittim. Millet Caddesi’nin üzerinde bir mekan. Bir ‘Çöçüre’ söyledim. Mantılı bir çorba.
Sonra vazgeçtim. Mantıya döndüm.
Fakat şu anda derdim yemek falan değil. Yanımdaki masada devam eden hararetli sohbet.
Uygur lehçesiyle konuşuyorlar. Kelimeleri yakalıyorum arada sırada. Biraz politik, biraz dini bir sohbet.
Selamlıyorum, sohbetlerine iştirak etmek istediğimi söylüyorum.
Buyur ediyorlar.