Kadın-erkek eşitliği söylemlerine karşı, tartışmanın uzamasına mani olacağını düşündüğümüz bir mugalata geliştirmiştik. Tartışmanın uzaması sorun çıkarabilirdi. Çünkü, kadın-erkek eşitliği denilince, gündelik hayatımızda yeri olmayan, kitaplarda da rastlamadığımız meseleler ortaya çıkacaktı. Analarımız, kız kardeşlerimiz, evlerinde oturuyorlar ve bu halleriyle hiç sorun teşkil etmiyorlar. Biz onların mutlu olduklarını düşünüyoruz. Eh, biz de mutluyuz. Asıl saadet işte bu! Halbuki, kadın-erkek eşitliği söylemi modern bir söylem ve bu söylemin içindeki kadın, tıpkı bu söylemin içindeki erkek gibi modern. (Modernlik, çoklarının zannettiği gibi, bizim tercihimize bağlı değildir. Bu çağda yaşadığın zaman, ister Müslüman ol, ister Hristiyan, modernliğe karşı çıksan bile modern olursun. Bu şiddetli bir paradoks.