"Aday olmayacağımı nereden biliyorsun?”
Kılıçdaroğlu 2020 yılı Aralık’ında bütçe görüşmeleri sırasında AK Partili vekillerin “Aday ol” diye sataşması üzerine sarf etmişti bu cümleyi.
AK Partili vekiller neden “Aday ol” diye üsteliyor?
Bir kanaat var sadece AK Parti çevrelerinde değil muhalefet mahfillerinde de zaman zaman paylaşılıyor.
“Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın en ziyade tercih edeceği aday.”
“Erdoğan senelerdir onunla baş etmekte zorlanmadı. Eğer Kılıçdaroğlu aday olursa kolaylıkla yener.”
Aday ol ve kurtar bizi şu 2023 seçimine dair endişelerimizden.
Ya da öylesine laf attılar. Kemal Bey’in insicamını bozmak için.
Kılıçdaroğlu “Aday olmayacağımı nereden biliyorsun” derken içinden geçen adaylık arzusunu gayrı ihtiyari dışa mı vurmuştu?
Yoksa sadece sataşmaya mukabele etmek için lalettayin, yorumlanmasına gerek olmayan bir söz olarak mı söylemişti?
Bir müddet tartışıldı bu söz. Muhalefet muhitlerinde nazik yorumlarla geçiştirildi.
Herhalde Kılıçdaroğlu Millet İttifakı’nda müzakere etmeden aday olma niyetini açığa vurmazdı.
Belki Kılıçdaroğlu sadece “Benim aday olma yeterliliğim var, ihtimalim de var” demek istemişti, “Aday olacağım” demek istememişti.
Ya Kılıçdaroğlu’nun İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları’nın görevlerinden başka bir şeye odaklanmamalarını tavsiye eden sözleri?
Kapıyı mı kapatıyor Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın adaylığına?
Yok canım, kapıyı niye kapatsın? Seçilme ihtimali yüksek olan iki adayı daha baştan niçin ekarte etsin?
Hedef mi şaşırtıyor? Siyaset iki başkan üzerinden tartışılmasın, daha aday gösterilmeden yıpranmasınlar?
Böyle yorumlar bugün bile yapılıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Şunu yapacağım, bunu durduracağım” diye birinci tekil şahısla vaatlerde bulunması…
Muhafazakâr seçmenle temas sağlamak için “Helalleşme” söylemini geliştirmesi, muhafazakâr kanaat önderleriyle celseler düzenlemesi.
Bazı yetkili CHP’lilerin “Tabii ki genel başkanımızın Cumhurbaşkanı adayı olmasını isteriz” mealinde açıklamalar yapması…