Ne örtülü ve açık ambargolar. Ne de sistemli itibarsızlaştırma çalışmaları… Türkiye’nin gözbebeği olan savunma sanayiinin önündeki en büyük tehlike an itibariyle mavi yakalıların peşine düşen beyaz adam! Evet yanlış duymadınız. İHA’ları, SİHA’ları, savaş gemilerimizi, yeni nesil denizaltılarımızı, Fırtına Obüslerimizi üreten… F-4, F-16, A400 M uçakları ve radarların modernizasyonunu, ATAK Helikopteri başta olmak üzere TSK ve Emniyetin tüm helikopterlerinin yenileştirme, bakım, onarım ve uçuş testlerini çok düşük maliyetlerle yapan askeri işçiler bir bir yurtdışına gidiyor! Çünkü kazandıkları para ile geçinmekte zorlanıyorlar. Çünkü sırf onları Türkiye’den koparmak ve Avrupa, ABD’deki savunma sanayii şirketlerine transfer etmek için çalışan aracı kurumlar var. Beyin göçü deyince aklınıza sadece beyaz yakalılar gelmesin. Savunma sanayiinin mavi yakalıları stratejik önemde bilgi birikimine ve tecrübeye sahipler. Türkiye bu alanda en fazla nitelikli insan gücüne sahip ülkelerden biri. Sektörde doğrudan 80 bin kişi istihdam ediliyor. Kamudaki 27 askeri fabrika ve 4 tersanede çalışan işçi sayısı 20 bin. Onlar Türkiye’yi kendi savaş gemisini yapan dünyadaki 10 ülkeden biri haline...