YAZININ başlığına bakıp Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun kuracağı
söylenen partilerden bahsedeceğimizi düşünmeyin.
Bu yazıya konu edeceğimiz parti Türkiye'deki Balkan göçmenleri
tarafından kuruluyor. Adı bile belli.
"Balkan-Anadolu Partisi." Türkiye genelinde yaklaşık 20 milyon
Balkan göçmeni yaşıyor.
Ve bu insanlar siyasette yeterince temsil edilmediklerine
inanıyor.
Aslında uzun zamandır partileşmeyi düşünüyor ancak bir türlü
harekete geçemiyorlardı. 31 Mart yerel seçimlerinde siyasi
partilerin -özellikle CHP- kendilerini bir kez daha yok sayması
onlar için bardağı taşıran son damla oldu.
Uzun yıllar İzmir Buca'da, DSP ve AK Parti'den belediye başkanlığı
yapan Cemil Şeboy, Balkan göçmenlerinin partileşme sürecini yöneten
ekipte öne çıkan isimlerden. "Artık hamama odun taşımaktan bıktık,
bizi çantada keklik görenleri sırtımızdan atacağız" diyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile beraber Saadet Partisi'nin
yüzde 1'lik oyuyla kilit parti haline geldiğine dikkat çeken Şeboy
"Türkiye'nin 7 bölgesinde Balkan göçmenleri var. Hemen hemen tüm
illerde derneklerimiz faal. Teşkilatlanma konusunda hiçbir sıkıntı
yaşamayız.
Trakya, Ege ve sahil şeridindeki birçok ilde nüfusun ağırlıklı
bölümünü bizler oluşturuyoruz. Kuracağımız partinin oy potansiyeli
yüzde 25-30'larda. Belki ilk seçimde bunu alamayız ama yeni
sistemde kilit partilerden biri oluruz" iddiasında.
Parti kurma kararını öne çekme sebeplerinden biri de son yerel
seçimde Buca'da yaşanan skandal olmuş.
CHP'nin Balkan göçmeni Suat Nezir'i önce aday gösterip, kampanya
devam ederken yerine bir genel başkan yardımcısının arkadaşını
koymasını hazmedemiyor göçmenler. Yıllardır oy verdikleri CHP'nin
kendilerini 'uysal koyun' gibi görmesinden, mecbur kalmadıkça
Meclis üyesi bile yazmamasından çok dertliler. "Bizim oylarımızla
Kemal Kılıçdaroğlu'nun daha kaç hemşerisi milletvekili, belediye
başkanı olacak" diye birbirlerine soruyorlar.
Şeboy'dan devam edelim... "Bizden sağcı da çıkar, solcu da. Ama
vatan haini çıkmaz. Parti kuruyoruz çünkü ülkemizin geleceğinden
endişe duyuyoruz. CHP'nin son dönemdeki politikaları ve söylemleri
bizi bir yol ayrımına getirdi. Göçmenlerin oyuyla Türkiye'nin
birlik, beraberliğini ile sorunlu bir anlayışın parlamentoya, yerel
yönetimlere taşınmasına müsaade etmeyeceğiz." İşte Balkan
göçmenleri partileşme konusunda bu kadar net. Peki bu parti tutar
mı? Kuvvetle muhtemel tutar. Neden mi? Balkan göçmenleri gerçekten
de siyasette üvey evlat muamelesi görüyor. CHP'nin 'iktidar olmak
için HDP oylarını almak' stratejisi partinin geleneksel tabanını
oluşturan göçmenleri rahatsız ediyor. Son genel ve yerel seçimde
göçmenlerin bir bölümü sırf bu sebeple CHP'den İyi Parti'ye
geçti.
Kalanlar da Balkan-Anadolu Partisi kurulunca CHP'yi terk edebilir.
Hele bir de seçim sistemi değişir, dar bölge sistemine geçilirse
siz o zaman görün göçmenlerin partisini...
Göçmenler geleneksel değerlerine ve birbirlerine son derece bağlı
insanlar. 2002 genel seçimlerinde Balkan göçmeni Cem Uzan'a
verdikleri destekle Türk siyasetinde dengeleri değiştirdiler.
Uzan'ın Genç Parti'si o seçimde Türkiye genelinde yüzde 7.25 oy
aldı. MHP, DYP ve hatta ANAP'ın baraj altında kalma sebeplerinden
biri de göçmenlerin o seçimde Uzan'a oy vermesi oldu.
Sonuç: CHP dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma riskiyle
karşı karşıya...