Ne Şam’ın düşmesi, ne Esad’ın Rusya’ya kaçması ne de Suriye’de haritanın değişmesi..“Esad ile masaya oturun” lobisi için bunların hiçbir önemi yoktu. Pazar gecesine kadar dimdik ayaktaydılar.Siyasetçisi, gazetecisi, akademisyeni tarih yeniden yazılırken inatla ve ısrarla Türkiye’nin Esad ile görüşmesi gerektiğini anlatmaya devam etti!Artık komik duruma düştüklerini hatta rezil olduklarını görünce söylemlerini değiştirip yeni bir argümana sarıldılar: Boşuna sevinmeyin. Suriye dağıldı ama yeni komşularımız YPG ve El Kaide oldu!Bu ülkenin komşularımız terör örgütleri olmasın diye son 10 yılda gerçekleştirdiği askeri operasyonları, sahada ve masada verdiği büyük mücadeleyi, Suriye’de tüm dünyanın farkında olduğu kazanımlarını yok sayan zihniyetten ancak böyle bir analiz beklenebilirdi. Şaşırtmadılar.Kişilik bozukluklarını ideoloji diye pazarlayan bazı alçaklar ve kripto FETÖ uzantıları ise işi daha farklı bir boyuta taşıyarak Esad ile benzer bir kaderi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da yaşayacağını ima eden laflar etmeye başladı.Şundan hiç şüpheniz olmasın. Tamamı Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşıyan bu tiplerin alayı hafta sonunda düşenin Esad değil Erdoğan olması için yıllardır yanıp...