CHP'ye yakın gazetecilerde müthiş bir Muharrem İnce antipatisi
var. Faik Öztrak onlar kadar eleştirmiyor İnce'yi. İktidara yakın
bazı gazeteciler ise İnce'nin CHP'den istifasına gereğinden fazla
önem atfediyor.
Onların bu abartılı yaklaşımı CHP yönetiminin İnce'ye karşı elini
güçlendiriyor. Son Cumhurbaşkanı adaylarını bu kadar çabuk
"Sarayın adamı" ilan etmeleri bir
stratejinin ürünü. Belli ki buradan yürüyecekler. İnce
güzellemeleri CHP yönetimine arayıp da bulamadıkları kıvamda bir
malzeme sunuyor. Peki İnce ne yapıyor? CHP yönetiminin ekmeğine
asıl yağ süren İnce'nin kendisi... Tam gaz CHP'ye yüklenmeye devam
ediyor!
Tıpkı AK Parti'den ayrılan Davutoğlu ve Babacan gibi o da eski
partisine vurarak yelkenini doldurmaya çalışıyor. Yanlış bir
strateji... Davutoğlu ve Babacan nasıl yerlerinde sayıyorsa bu
gidişle İnce'yi bekleyen son da aynı olacak gibi. Biri Muharrem
İnce'ye artık CHP üyesi olmadığını hatırlatmalı.
Madem istifa ettin artık kapat o eski defterleri... Yeni
partilerden sadece Mustafa Sarıgül'ün Türkiye Değişim Hareketi
(TDH) diğerlerinden farklı bir anlayışla hareket ediyor. Sarıgül
bırakın eski partisi CHP'yi eleştirmeyi, neredeyse adını bile
anmıyor. Doğrusu da bu zaten. Hani meşhur bir banka reklamı
vardı.
"Yok aslında bir farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız" diye.
Yeni partilerinki de o hesap...
Millet aslı dururken sizi niye tercih etsin? Farklı bir şey
söylemezseniz siyasi partiler mezarlığındaki yerinizi almanız
kaçınılmaz... Sarıgül taklitlerin aslını yaşatacağını biliyor ve
CHP'yle uğraşmak yerine kendi yolunda ilerlemeye gayret ediyor.
Tıpkı 12 Eylül yasaklarının sona ermesinden sonra DSP'yi kuran
Bülent Ecevit gibi. Ecevit kendisine yapılan "CHP'ye dön" ve
birleşme çağrılarını hep uzak durdu. Bunun karşılığını da siyaseten
aldı. Sarıgül'ün TDH'sı şu ana kadar 52 ilde örgütlenmesini
tamamlamış. Mart sonuna kadar 81 ilde bütün teşkilatların kurulması
hedefleniyor. Part...