Ne altılı masadaki ortaklarını ne de CHP medyasını şu ana kadar ikna edemedi Kemal Bey. Ama direniyor. Hakkını teslim edelim, şu ana kadar süreci fena da götürmedi. Önüne çıkan, çıkarılan tüm engelleri bir şekilde aştı.Siyasette ayrıntılar bütünü anlatır. Babacan 11 Eylül akşamı Kılıçdaroğlu’na “Altılı masanın adayı ben olayım” diyor. Ertesi gün Selahattin Demirtaş’ın mektubu geliyor gündeme. Demirtaş “ Yaptığı iş hiç de kolay değil” diyerek Kemal Bey’e destek atarken, Akşener’e de “Yarınları düşünerek konuşmakta fayda var” sözleriyle konum belirliyor!Mektubun kendisi de, içeriği de, zamanlaması da manidar…Altılı masada an itibarıyla Kemal Bey’i açıktan destekleyen sadece Demokrat Parti var. Ama CHP liderinin en büyük artısı HDP’nin desteği. Havada uçan kuşlar da biliyor ki HDP’nin desteği olmadan muhalefetin seçimi alması imkânsız.Ancak masada esen rüzgârlar farklı. Ne Akşener, ne Babacan ne de diğerleri Kemal Bey’e onay vermiyor. Oyun içinde oyunlar kuruluyor. Ve Kemal Bey bir hamle daha yapıyor.En yakın kurmaylarından Bülent Kuşoğlu, Hande Fırat’a “Kılıçdaroğlu olmazsa masa dağılır” diyor. Ve bir mesaj da İstanbul’a yollanıyor o röportajda: Genel Başkan arayışımız yok. Bir...