ÖLENİN arkasından konuşmak hoş karşılanmaz...
Ama o kişi Türkiye Cumhuriyeti'nin karşılaştığı en büyük ihanet
hareketi olan FETÖ'nün sembol ismi, örgüt liderinin 'aziz dostu' ve
Sezen Aksu'nun babasıysa iki kelam etmeden geçmek olmaz...
Türkiye'de hiçbir şeyin tesadüfi olmadığını, FETÖ'nün algı
operasyonlarını 'sanki kendisinden değilmiş' gibi gösterdiği
isimler üzerinden nasıl yürüttüğünü anlatan en güzel örneklerden
biridir Sami Yıldırım'ın hikayesi.
Tarih 15 Kasım 1982... FETÖ'nün sonradan dünyanın hemen her
noktasına yayılan okullarının ilki İzmir'de açılıyor! Düşünün, 12
Eylül darbesinin üzerinden henüz 2 yıl geçmiş, sözde Atatürkçü
darbeciler hakkında yakalama kararı çıkardıkları FETÖ elebaşına
okul açtırıyor!
Okulun kurucu müdürlüğüne FETÖ'cü hainlerin sonradan 'Yaman Dede'
lakabını taktıkları Sami Yıldırım getiriliyor. Bu kesinlikle
bilinçli bir tercih.
Çünkü İzmir eski Milli Eğitim Müdürü olan Yıldırım, kentte sevilen
bir isim.
Üstelik sanatçı kızı da Türkiye çapında tanınan bir şöhret.
FETÖ elebaşı böylece hem bedava reklam yapıyor, hem de okullarına o
yılların moda tabiriyle 'irticacı' damgası vurulmasını engelliyor.
FETÖ'de oyun bitmez... Şimdi sıkı durun... Okulun açıldığı ilk yıl
sadece 28 öğrencisi var. Ve okula kayıt yaptıran ilk öğrencinin adı
Mustafa Kemal!
FETÖ'ye asıl sıçramayı yaptıran, küçük bir cemaatten büyük bir suç
örgütüne evrilmesini sağlayan bu okul olur... Kısa sürede önce
Türkiye geneline, 1986'da özel sektöre yurtdışında okul açma izni
verilmesiyle dünyaya açılırlar.
Niyeyse yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen tüm okullar arası
yarışmalarda birincilikleri hep FETÖ'nün okullarına giden
öğrenciler kazanır... Yıllarca üniversite sınavlarında birinci
olanlar da buralardan çıkar!
Örgütün soruları çalarak kendi okullarında yetiştirdiği
militanlarına verdiği ve bu yolu kullanarak devleti zehirli bir
sarmaşık gibi sardığı yıllar sonra anlaşılır. Bütün bunlar olurken
Sami Yıldırım hep örgütün maaşlı adamı olarak kalır...
17 Aralık 2007 tarihinde örgütün Aksiyon Dergisine verdiği röportaj
ibretliktir.
"Veliler biliyor ki çocuk burada ahlak sahibi, dürüst ve namuslu
olacak. Bayrağını, vatanını sevecek.
Atatürk'e saygılı olacak! Bana bazen "Hocam orada nasıl
çalışıyorsun" dediklerinde çok kızıyorum. Onlar bu okulları
görmeden konuşuyor.
Hadi iddia ettikleri şeyleri benden 2 sene, 3 sene sakladılar. Bu
şey her ne ise 25 sene de saklanmaz ki kardeşim!" Yıldırım'ın 25
yılda göremediği FETÖ gerçeğini Türkiye 15 Temmuz 2016 akşamı
görür. FETÖ'nün okullarında yetişen sözde vatanına ve bayrağına
bağlı hainler milletin üzerine bomba yağdırır.
Darbeden sonra polisin baskın yaptığı ilk yerlerden biri Sezen
Aksu'nun babasının müdürlük yaptığı Yamanlar Koleji olur.
Binanın 5.katında FETÖ elebaşına tahsis edilmiş bir makam odası
vardır.
Ona ait tespihler, hırkası, özel eşyaları camekanlar içinde
sergilenmektedir.
Okulda eğitim gördükten sonra askeriyeye giren öğrenciler burada
FETÖ'ye bağlılık yeminleri etmekte, kılıçları okulda
sergilenmektedir!
Okulun 2014 yerel seçimleri öncesinde binlerce kişinin katıldığı
örgüt toplantılarına ev sahipliği yapmasından, depolarından çıkan
oy pusulalarından ve sandıklardan hiç bahsetmeyelim.
FETÖ elebaşının 'Aziz dost' diye hitap ettiği Sami Yıldırım, yanı
başında olup biten bunca şeyi nasıl görmedi acaba? Yaşlılıktan
olabilir mi?